Bursa’da iki gün sürecek harika bir geziye sizleri yazımızla birlikte davet ediyoruz.
İlk günün sabahına Koza Han‘da kahvaltı eşliğinde Türk çayı tadarak başlayabilirsiniz. Ardından şehrin merkezi konumunda bulunan Ulu Camii, Yeşil Cami ve Türbesi, Muradiye Külliyesi‘ni ziyaret edebilirsiniz.
Yeşil Camii‘de ağaçların gölgesi altında dinlendiğinizi hissedeceksiniz.
İsterseniz, öğle yemeğine geçelim. Bursa’nın en meşhur lezzetlerinden biri olan İskender Kebabı‘na ne dersiniz? Bunun için birçok yerel restoran seçeneğinden birini seçebilirsiniz.
Öğle yemeğinin ardından Uludağ’ı görmek seçeneklerinizden en iyisi olabilir. Üstelik şehir merkezine hiç uzak sayılmaz. Bursa’nın 36 km güneyinde bulunan eşsiz güzellik için harika bir teleferik yolculuğunu da seçebilirsiniz.
Uludağ restoranlarından birinde lezzetli bir akşam yemeği yiyebilir ya da tekrar merkeze dönerek farklı lezzetler tercih edebilirsiniz.
İkinci gün
İsterseniz ikinci günümüze Cumalıkızık Köyü ile başlayalım. Şehir merkezine 11 kilometre mesafede bulunan köy, Osmanlı sivil mimarisinin şahane örnekleri olan yapılarıyla dikkat çekiyor.
Dar sokaklara dizilmiş ahşap evler, anıtsal ağaçlar; sizi adeta bir zaman kapsülüne adım atmış gibi hissettirecek.
Köyde harika bir kahvaltı ya da durumunuza göre öğle yemeğinizi seçebilirsiniz.
Öğle vakti ile birlikte Kapalıçarşı’ya giderek Hanlar Bölgesi’nde havlu satan hanları ziyaret edebilir, aileniz ve arkadaşlarınız için hediyelik havlular alabilirsiniz.
Akşam vakitleri geldiğinde ziyaretinize Anadolu Arabaları Müzesi ile devam edebilirsiniz. Burada araç sanayi ve kültürüne yönelik binlerce yıllık gelişmeye tanık olacaksınız.
Günün sonunda Bursa’ya özgü Anjelika Reçeli, Kestane Şekeri, tahinli pide gibi hediyelik eşyaları listenize ekleyebilirsiniz.
