Yıldırım Bayezid tarafından 1396-1399 yıllarında 20 kubbeli olarak Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’da yaptırılan, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa ve Emeviye Camisi’nden sonra “en yüksek mertebeli mabet” olarak bilinen 600 yıllık Ulu Cami, ihtişamıyla yüzyıllara meydan okuyor.
Açılışında ilk hutbeyi Somuncu Baba’nın verdiği, ilk imamı da Mevlid-i Şerif’in yazarı Süleyman Çelebi olan bu mekan, Evliya Çelebi’nin, “Bursa’nın Ayasofya’sıdır. Bütün camilerin ulusudur” ifadesiyle anılıyor.
Yerli ve yabancı birçok turistin akın ettiği camide bir de Mısır’ın fethiyle elde edilen kutsal emanetlerle İstanbul’a getirildikten sonra Yavuz Sultan Selim tarafından Ulu Cami’ye hediye edilen 500 yıllık Kabe’nin kapı örtüsü de sergileniyor.
‘HAT SANATLARI MÜZESİ’
Ulu Cami, duvarlarını süsleyen, farklı hattatlar tarafından yazılmış yaklaşık 200 hat levhası ve duvar yazısıyla “hat sanatları müzesi” olarak da anılıyor.
Cami içinde 13 ayrı yazı karakteri ile 41 ayrı hattat tarafından duvara yazılmış 87, levha halinde ise 105 olmak üzere 192 hat yazısı bulunuyor. Bu hatlarda sure, ayet, Ayet’el-Kürsi, hadis, Esma’ül-Hüsna yazıları, Allah’ın ve Hazreti Muhammed ile İslam büyüklerinin isimleri yer alıyor.