Kürsel ısınmanın etkileri her geçen gün artmaya devam ediyor. Uluslararası bilim insanlarının oluşturduğu bir ekip, “Kıyamet Günü Buzulu” olarak isimlendirilen ve Batı Antarktika’da bulunan Thwaites buzulunun sanıldığından çok daha hızlı eridiğini ortaya çıkardı.
Neredeyse Türkiye’nin üçte biri büyüklüğünde bir alana sahip buzulun erimesiyle, domino etkisi oluşabilir. Bu da Antarktika’daki diğer buzulların peşinden sürüklenmesi ve büyük felaket anlamına geliyor.
Ilık suyla boğulan buzulun çökmesiyle küresel olarak deniz seviyelerinde 65 cm’e varan bir artışa yol açabilir.
Thwaites buzulu, Batı Antarktika’daki Buz levhasının tam merkezinde bulunduğu için ‘kıyamet buzulu’ olarak anılıyor.
Buzulun havzası, deniz seviyesinden de alçak ve yerleşim yerleri için üç metre fazla yükselme tehlikesi demek.
Bu durumdan en fazla etkilenmesi tahmin edilen kıyı ülkeleri şunlar:
ABD, Hollanda, Çin, Belçika, Kuzey Kore, İspanya, Maldivler gibi alçak kıyıları olan ülkeler.
Fakat, buzuldaki bu erime yalnızca bahsi geçen ülkelere zarar vermeyecek.
Bilim insanlarının açıklamasına göre bu çöküş diğer buzulların da parçalanmasını tetikleyecek ve insanlığı büyük bir facia bekliyor olacak.
Domino etkisi yaratması bekleniyor
NASA’ya bağlı “Jet Propulsion’ Laboratuvarından Eric Rignot konuyla ilgili açıklamasında, “Erime domino etkisiyle birlikte Batı Antarktika’daki diğer buzulların kopmasına neden olabilir. Medya ve insanların tehlikenin farkında olmadıklarını düşünüyorum. Felaket bizi bekliyor” dedi.
Araştırmacılar, bu verilerin buzulun altındaki vidasız denizaltı Ran aracılığıyla toplandığını belirtti.
İsveç’te bulunan Götebor Üniversitesi’ndeki profesör ve baş yazar Anna Wahlin, Thwaites buzulunun altında ilk kez ölçüm yapıldığını söyleyerek buzulun altında dolaştığı üç kanal bulduklarını ifade etti.
Buna ek olarak bilim insanları, kuzeyde bulunan Pine Island Körfezine ilerleyen bir geçidi ortaya çıkardıklarını ve bunun kıyamet buzulu için büyük endişe yarattığını açıkladı.
Bu geçidin daha öncelerinde bir sırt tarafından engellendiği düşünülse de
aslında açık olduğu ve ılık suyun fışkırmasına izin verdiği ortaya çıktı.